Nöral Terapi
Nöral Terapi Nedir?
Nöral terapi, 20. yüzyıl başlarında Alman hekimler Huneke kardeşler tarafından geliştirilen, sinir sistemi üzerinden tüm vücudu etkileyen bir regülasyon tedavisidir. Temel prensibi, lokal anestezik (çoğunlukla prokain) enjeksiyonlarıyla otonom sinir sisteminde oluşmuş blokajları ortadan kaldırmak ve bedenin kendi iyileştirici gücünü aktive etmektir. Modern nörofizyoloji ve refleks mekanizmaları ile açıklanabilen bu terapi, kronik hastalıkların temelindeki bozulmuş sinir iletimi, eski travma izleri ve “bozucu alanlar” (örneğin geçirilmiş ameliyat izleri, diş kaynaklı odaklar) gibi nedenleri hedef alır.
Hangi Durumlarda Uygulanır?
Nöral terapi oldukça geniş bir etki alanına sahiptir. Özellikle klasik tedavilere dirençli olan ya da nedeni tam belirlenememiş kronik sorunlarda etkin bir tamamlayıcı yaklaşım sunar:
Migren ve gerilim tipi baş ağrıları
Boyun, bel, sırt ağrıları, fibromiyalji
Diz ve omuz gibi eklem ağrıları
Adet düzensizlikleri, PMS ve menopoz şikayetleri
Çarpıntı, mide-bağırsak şikayetleri (IBS dahil)
Uyku problemleri, anksiyete ve duygu durum bozuklukları
Eski ameliyat izleri, travmalar veya geçirilmiş enfeksiyon sonrası gelişen sağlık sorunları
Nöral Terapinin Faydaları
Nöral terapi yalnızca semptomları bastırmakla kalmaz, bedenin genel regülasyon kapasitesini artırır ve aşağıdaki yararları sunar:
Sinir sistemi üzerindeki blokajları çözerek kök nedenlere yönelir
Bağışıklık sistemi ve hormonal sistem dengesini destekler
Travmatik izlerin etkilerini silerek fizyolojik hafızayı rahatlatır
Kronik rahatsızlıklarda ilaçsız, doğal bir tedavi alternatifi oluşturur
Refleks zonlar üzerinden organ fonksiyonlarını düzenler
Kimlere Uygulanmaz?
Her ne kadar doğal ve yan etkisiz bir yöntem olsa da bazı bireylerde dikkatli olunması gerekir:
Prokain ya da benzeri lokal anesteziklere alerjisi olanlar
Aktif enfeksiyon, ateşli hastalık dönemlerinde
Hamilelikte doktor kontrolü dışında
Kalp pili taşıyan bireylerde özel değerlendirme gereklidir
Seans ve Uygulama Bilgileri
Her seans yaklaşık 15–30 dakika sürer. İlk uygulamadan itibaren hafif bir rahatlama görülebilir; ancak tam etki için genellikle 3 ila 10 seanslık bir program önerilir. Seanslar haftalık ya da ihtiyaca göre planlanır. Uygulama cilt altına küçük enjeksiyonlar şeklinde yapılır ve özel bir hazırlık gerektirmez. Tedavi sonrası kişi günlük yaşamına rahatça dönebilir.