Hipnoterapi Tedavisi

Hipnoterapi Tedavisi (Tıbbi Hipnoz Tedavisi)

Hipnoterapi Tedavisi; bakış, söz ve düşünce gibi unsurlar ile kişide oluşturulan, dirençlerin birçoğunun ortadan kalkmış olduğu dinlenme hali, yani hipnoz ile tedavi sürecinin ve tekniklerinin tümüdür. Özet bir tanım oluşturursak hipnoterapi, hipnoz yolu ile yapılan terapidir diyebilmekteyiz.

Hipnoterapi, İngiliz Tıp Birliği tarafından 1953, Amerikan Tıp Birliği tarafından ise 1958 yılında bir psikoterapi yöntemi olarak kabul edilmiştir. Tıp dünyasında hipnoterapi, bir psikoterapi yöntemi olarak kabul edilmekte, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı onayınca tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır.

Hipnoterapi Nasıl Yapılır?

Özellikle günümüz koşullarında sıkça karşılaşılan stres, fobi ve depresyon gibi durumlarda alternatif tıp yöntemi olarak hipnoterapi gittikçe yaygınlaşan bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hipnoterapi, kökeni hipnoza dayanan yöntemler uygulanarak gerçekleştirilen tedavidir.

  • Tıbbi bir girişim niteliğinde uygulanmaktadır.
  • Hipnoz edilmiş kişiye uygulanmaktadır.
  • Hipnoz halindeki kişide oluşan dalgınlık ve konsantrasyon durumu kullanılarak gerçekleştirilmektedir.
  • Bir uzman tarafından, dalgınlık ve konsantrasyon halindeki kişinin bilinç ve bilinçaltı unsurlarına yönelik gerçekleştirilen terapidir.
  • Destekleyici niteliktedir.

Hipnoz sırasında; bakış, söz, düşünce oldukça önemli bir role sahiptir. Hipnoterapist için ise bakış, bilinçaltına ulaşılabilmek ve manyetik etkileri kontrol altına alabilmek için uygulanan yöntemlerden biridir. Söz, hipnoterapistin hastanın bilinçaltı unsurlarına amaçlanan telkinleri gerçekleştirebilmesi için kullanılmaktadır. Düşünce ise, hastada gerekli çözülme ve etkileri sağlayabilmek amacını taşımaktadır. Hipnoz ile kişi rahatlamış, gevşemiş ancak her şeyin farkında ve bilincinde bir haldedir. Hipnoterapi, tam olarak dirençlere karşı gevşemiş ancak bilinç halinin sürdüğü bu halde, ilgili telkinler yoluyla kişinin tedavisinin gerçekleştirilmesidir.

Hipnoterapi Evreleri

Hipnoterapi tedavisinde, danışanların hipnoz olduktan sonraki evreleri şu şekilde ilerler;

Uyuşukluk veya Hafif Uyuma: İlk evrede kişiler hafif uykulu ve rahatlamış bir şekilde olacaklardır.

Orta Evre: Bu evrede kişilerin hafif uyku hali devam ederken, geçmişte yaşamış olduğu olumsuz olaylar ya da bağımlılıkları hakkında telkinler verilebilmektedir.

Derin Evre: Bu aşama genellikle hiçbir hipnoterapi yönteminde kullanılmaz ve gerekli duyulmaz.

Telkinler ve tedavinin başarılı olabilmesi için orta evre, hipnoterapist tarafından yeterli görülmektedir. Çoğu kişi hipnoterapi yönteminde, sakladığı sırların veya düşüncelerin ortaya çıkmasından korkar ve tedaviden sürekli kaçar. Fakat hipnoterapi yöntemi sanılanın aksine, zihnin açık olduğu bir haldir ve kişiler istemediği hiçbir düşünceyi hipnoz halinde söylemezler.

Bunun yanı sıra, verilen telkinler ve yönlendirmelerden hoşlanmadıkları durumlarda, kişiler hipnoz halinde kolayca çıkabilmektedir. Ayrıca hipnoz süresi uzayan bireylerde, trans hali bir süre sonra kendiliğinden sona ereceğinden kişiler uykudan uyanırcasına transtan çıkarlar.

Hipnoterapi Süreci Nasıl İlerler?

ipnoterapi ile tedavi, üç bölümden oluşmaktadır. Hipnoterapi esnasında bireyler transa girer, terapist tarafından telkinler verilir ve transtan çıkılır. Tedavide en zorlanılan bölüm, bireylerin transa girme anlarıdır. Bu aşamadan sonra, bireyler uyku halinde olsalar dahi, etrafında olan her şeyi hissedeceklerdir. Bireyler transa girdikten sonra, bilinçaltına telkinlerde bulunulur. Bu esnada bilinçaltına verilen telkinler oldukça önemlidir. Kişiye gerekli telkinler yapıldıktan sonra, transtan çıkarılır.

Hipnoterapi de asıl amaç, bilinçaltını etkilemek ve doğru şekilde bilgi aktarımı yapmaktır. Hipnoterapi tedavisinde, kişilerin sorun ve hastalıklarına göre telkinlerde bulunulmaktadır. Örnek verecek olursak, uzun yıllar kilo problemi yaşayan bir kişiye kilo vereceği ve bunu kolaylıkla yapacağı konusunda telkinler vererek, kilo vermesi sağlanmaktadır. Fakat hipnoterapi tedavisinin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için, tedaviye gelen kişilerin bunu gerçekten istemeleri gerekir.

Hipnoterapi ile tedavi olan kişiler, tedavi sonrasında kendilerini daha huzurlu hissetmekte ve hayata karşı daha olumlu bakmaya başlamaktadır. Hipnoterapi tedavisi, herkese uygulanabilen bir yöntem değildir. Kişilerin zihin yapısı, hipnoterapi tedavisini büyük oranda etkilemektedir. Bu yüzden ruhsal problemleri bulunan ve bazı yetenekleri eksik olan kişiler, kolaylıkla transa geçemeyeceğinden hipnoterapi için uygun görülmemektedir. Tedavi esnasında transa geçebilmek için, sallanan bir nesneye dikkatle odaklanmak gerekecektir. Bu yüzden tedavi esnasında terapiste güvenmeyen ve kendini rahat bırakmayan kişiler, hipnoz edilemeyecektir.

Hipnoterapi tedavisinde, hasta olan kişilere yalnızca ihtiyaç duyduğu alanlarda telkinler verilmesi gerekmektedir. Tedavinin başarılı olup olmadığı, ilk seans sonrasında anlaşılmaktadır. Tedavide de en önemli nokta, hastanın gerçekten transa geçmesi durumudur. Bunun yapılabilmesi için, hastaların hipnoterapi tedavisini gerçekten istemeleri gerekir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise, hastaya verilen telkinlerin hasta ile ilgili ilişkili olmasıdır. Hastanın kişiliğinden, yaşam tarzından, inanışından ve sosyal çevresinden farklı bir telkinin verilmesi durumunda, hipnoz bozulacaktır. Hipnoterapi yöntemi ile alkol ve sigara kullanımı, korkular, obezite, psikolojik hastalıklar, cinsel sorunlar, sınav kaygısı, panik bozukluk, tikler, kekemelik, uyku bozukluğu ve cilt hastalığı gibi birçok sorun tedavi edilebilmektedir. Hipnoterapinin en önemli özelliği, kişilerde motivasyonu arttırmaktır. Kişilerin yaşamlarında derin yaralar açan birçok sorun, hipnoz ile kısa sürede çözülebilmektedir.

Hipnoterapi sırasında kişinin zihin yapısı hipnoz olayını etkilemektedir. Bu bakımdan ruhsal çöküntü içerisinde olan ve bazı yeteneklerden yoksun kişilere hipnoterapi uygulanamamaktadır.

Hipnoterapi Ortalama Kaç Seans Sürmektedir?

Hipnoterapinin etki alanı beyindir, dolayısıyla etkisi kalıcı olmaktadır. Bu bakımdan uygulanan telkinlere özellikle önem verilmesi gerekmektedir. Hipnoterapide özellikle ilk seanslar arasındaki sürenin uzun tutulmaması gerekmektedir.

Hipnoterapiye haftada 2-3 seans uygulanarak başlanması ve ilerleyen seanslarda bu zaman aralıklarının açılması, tedavinin daha etkili şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktadır.

Hipnoterapinin kaç seans halinde uygulanacağı temel olarak aşağıdaki durumlara bağlı olarak belirlenmektedir;

  • Çözülmesi amaçlanan sorun
  • İçinde bulunulan ortamın ve çevrenin özellikleri
  • Hipnoterapi sırasında terapistin yaklaşımı ve kullandığı telkinler
  • Hipnoterapiyi uygulayan terapist ile güvenli ve olumlu ilişki kurulması
  • Hipnoterapi uygulanan kişinin kişilik özellikleri

Hipnoterapi Kimlere Uygulanmamalıdır?

Hipnoterapi tedavisi, hipnoz olmak istemeyen kimseye uygulanmaz. Tedavinin asıl başarısı, kişinin bu tedaviyi istemesinden geçmektedir. Bunun yanı sıra, anlama kapasitesi ve yetileri yeterli düzeyde olmayan kimselere yine hipnoz uygulanmamaktadır. Madde bağımlılığı olan, ağır depresyon ve psikotik hastalık durumlarında, hastanın iç dünyasına inemediği tüm durumlarda hipnoterapi tedavisinden yardım alınamamaktadır. Bu gibi hastalıkları bulunan kişilere, yalnızca hipnoterapi alanında sertifikası bulunan psikiyatristler tarafından, tedavisi hastanede devam eden kişilere hipnoz uygulanabilmektedir.

Hipnoterapinin Yan Etkisi Var mıdır?

Hipnoterapi seansı sırasında da sonrasında da herhangi bir tehlike söz konusu değildir. Hipnoterapi seansı sırasında ve sonrasında kişinin kan şekeri, kan basıncı, dolaşım ve solunum gibi hayati fonksiyonları biyolojik olarak olumsuz etkilenmemektedir.

 

Create new spreadsheet