Biorezonans Tedavisi
Biorezonans – Biofeedback Tedavisi
Biorezonans, kimyasal ilaçların kullanılmadığı bir enerji tıbbı yöntemidir. Elektromanyetik frekanslar aracılığıyla uygulanan bir yöntem olan biorezonans, sağlıksız dokuların yaydıkları frekansı ters yöne çevirerek geri vücuda gönderilmesi ve birbirleriyle karşılaşan frekansların kendilerini yok etmesi olarak açıklanabilir. Biorezanas, ters çevrilip yollanan frekanslardan yalnızca sağlıklı olmayan dokular etkilendiği için vücudun geri kalan bölümüne zararı olmayan bir yöntemdir.
Dünyanın birçok ülkesinde kullanım alanı yaygınlaşan biorezonans tedavisi, acı ve ağrı hissedilmesine neden olmadığı içinde sıklıkla tercih edilmektedir. Yan etkileri bulunmayan bir yöntem olan biorezonans, pek çok ilacın kullanılmasının riskli olduğu hamilelerde ve bebeklerde bile kullanılabilir bir tedavi yöntemidir.
Biorezonans Tedavi Yöntemi Grupları
Biorezonans tedavi yöntemini 3 grup şeklinde incelemek anlaşılması için çok daha faydalı olacaktır.
Klasik Biorezonans:
Klasik biorezonans, 1970’li yıllarda Almanya’da bir tıp doktoru olana Franz Morell ve elektrik mühendisi olan Erich Rasche tarafından geliştirilmiştir. Klasik biorezonansta, vücuttan veya biyoaktif maddelerden alınan elektromanyetik titreşimlerden faydalanılır. Vücuttan veya biyoaktif maddelerden titreşim alınarak, dışarıdan hiçbir elektriksel uyarım alınmaması klasik biorezonansın en önemli özelliğidir.
Vücuttan (endojen biorezonans) ve biyoaktif maddelerden (eksojen biorezonans) alınan elektromanyetik titreşimler kullanılarak uygulanan biorezonans yöntemleri arasında farklılıklar bulunmaktadır. Vücuttan (endojen) alınan eletromanyetik titreşimler aracılığıyla uygulanan biorezonansta, sinyal kaynağı vücutta bulunan sorunlu alanlar (organlar, akupuntur noktaları) üzerine yerleştirilen farklı büyüklüklerdeki elektrotlardır. Elektromanyetik titreşimler bu elektrotlar sayesinde alınır ve sabit bir fazlı ters çevrilir. Ters çevrilen bu elektromanyetik titreşimler, tedavi esnasında ellerinde tutuğu veya ayaklarıyla üzerine bastığı elektrotlar aracılığıyla vücuda geri verilir. Böylece sorunlu elektromanyetik bilgi (sorunlu dokuda denebilir) zayıflatılmış olur.
Biyoaktif maddelerden (eksojen) alınan elektromanyetik titreşimler kullanılarak uygulanan biorezonanste ise, tedavide kullanılan cihaza, hemeopatik ilaçlar, alerjen maddeler, bağımlılık yaratan maddeler, toksik maddeler tanıtılarak, elektromanyetik sinyalleri örneklerinin alınması tekniği kullanılır. Biyoaktif maddelerden alınan elektromanyetik titreşimler farklı maddeler için farklı yöntemler kullanılarak vücuda iletilir. Homeopatik ilaçlar gibi vücuda faydalı olan maddeler için ters çevrilmeden iletilen elektromanyetik titreşimler, alerjik ve toksik maddeler için ters çevrilerek vücuda iletilir. Böylece sorunlu olan elektromanyetik bilgi zayıflatılmış olur.
Biorezonansın ortaya çıktığı yıllardaki ilk kullanım alanı alerji tedavileri olmuştur. Yıllar içerisinde etkisini kanıtlayan boirezonans, zaman geçtikçe çok daha farklı kullanım alanlarında da etkili bir tedavi yöntemi olarak kendine yer bulmuştur.
Bunlar;
- Alerji türlerinin hepsi
- Allerjik rinit (burun iltihabı)
- Fibromiyalji
- Astım
- Eklem kireçlenmesi
- Eklem iltihaplanması
- Romatizma
- Boyun ve bel fıtığı
- Sinir iltihaplanması ve ağrıları (Nevralji)
- Kas ve eklem ağrıları
- Polimiyalji (kas ağrısı, kas romatizması)
- Diş ağrısı ve iltihabı
- Migren
- Sinüzit
- Enfeksiyon hastalıkları
- Parazitler
- Depresyon
- Kaygı bozuklukları
- Sigara bırakma tedavisi
Manyetik Biorezonans:
Manyetik biorezonans yönteminde, elektromanyetik titreşimler almak için kullanılan elektrotlar darbeli ve odaklanmış bir şekilde gönderilir ve elektromanyetik olanlar oluşturur. Bu alanların oluşunu ve ortaya çıkan elektromanyetik etki ile dokuda mikroelektrik akımları üretilir. Manyetik biorezonans yönteminde atılan darbeli ve odaklanmış atımlar, kullanılan frekans parametresinin farklılığına bağlı olarak birbirinden farklı biyolojik cevaplar alınmasına neden olur.
Vücutta iç içe geçmiş manyetik alanlar olduğunu kabul eden manyetik biorezonans yönteminde, her hücrenin ve dokunun bir elektromanyetik izi olduğuna inanılır ve tedavinin bu elektromanyetik alana müdahale edilmesi ile gerçekleşir. Manyetik biorezonans birçok farklı hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.
Bunlar;
- Fibromiyalji
- Kas ve kemik ağrıları
- Boyun ve omuz ağrıları
- Bel ağrısı
- Eklem ağrıları
- Eklem iltihabı
- Polinöropati (el ve ayaklarda uyuşma, ağrı, yanma, üşüme)
- Multipl Skleroz
- Diz veya bacak gibi ameliyatlar sonrası
- Nöropatik ağrılar
- Diyabetik ağrılar
- Hipertansiyon
- Depresyon
- Kaygı bozuklukları
- Alzheimer
Yan Etkisi Var Mıdır?
Hiçbir yan etkisi yoktur. Vücudumuzda birbirinden bağımsız birçok sağlık problemine zemin hazırlayan patolojik elektromanyetik titreşimler, cihaz aracılığı ile ters çevrilir ve kişiye gönderilir. Birbirinin tam tersi iki manyetik alan karşılaşınca nötrleşir. Bu şekilde bakterilerin, virüslerin, parazitlerin, ağır metallerin vb. tüm zararlı etmenlerin manyetik bilgisi vücudumuzdan temizlenmiş olur.
Biorezonans ile ilgili bilinmesi gereken önemli noktalardan biri de kalp pili olanlarda, organ nakli yapılmış kişilerde ve gebeliğin ilk 3 aylık döneminde kullanılmamasıdır.
Biorezonansın Genel Kullanım Alanları
- Sigara Bırakma
- Kronik Ağrı Tedavisi
- Allerji tedavileri
- Ruhsal problemler
- Bölgesel hastalık tedavileri
- Obezite / Kilo Verme
- Bach Çiçekleri Terapisi
Sigara Bırakma
Biorezonans terapileri sonrası vücudun nikotinle tanışık olma durumu ortadan kalkmaktadır. Sigara içme isteği net olarak azalır. Terapi sonrasında vücut nikotini ve yarattığı etkileri unutmuş olur. Bu terapiler ile vücudun nikotine karşı yıllar içinde geliştirdiği tolerans hali ortadan kalkmakta, vücut sigara dumanını gerçek haliyle, yani vücuda yabancı bir madde olarak algılamaya başlamaktadır.
Kronik Ağrı Tedavisi
Biorezonans yöntemiyle yapılan ağrı tedavileri sadece ağrıyı semptomatik olarak ortadan kaldıran tedaviler değildir. Biorezonansı ağrılı probleme karşı vücudu iyileşmesi için uyaran bir tedavi olarak algılamak ve ağrıyı oluşturan mekanizma ile birlikte ortadan kaldırdığını söylemek daha uygun olmaktadır.
Obezite / Kilo Verme
Yapılan işlem kısaca gıdalar üzerinde uygulanan bağımlılık terapisidir. Bu terapi karbonhidrat gurubu gıdalar üzerinden yapıldığında iştah azalır, kişi kolayca doymaya başlar. Kişinin yedikleri büyük çaba sarf etmeden, otomatikman azalır.
Biorezonans terapilerinin ardından iştahın ve yeme ihtiyacının belirgin olarak azaldığı görülmektedir. Asıl tedavi etkinliği ise ikinci seansın ardındaki günlerde ve sonrasındaki haftalarda ortaya çıkmaktadır. Terapiler sonrasında; ekmek, makarna, hamur işleri, tatlılar ya da çikolata gibi karbonhidratları aramadığınızı fark edeceksiniz. Bu gıdaları yediğinizde de az miktarının yeterli geldiğini ve kendinizi hiç zorlamadan durdurabildiğinizi göreceksiniz.
Bach Çiçekleri Terapisi
Bach çiçekleri terapisi, Dr. Edward Bach’ın 1930'lu yıllarda ‘her hastalığın altında duygusal bir bozukluk olduğu’ düşüncesine dayanarak araştırmalara başlaması sonucu geliştirilmiştir.
Dr. Bach korku, çaresizlik, umutsuzluk, dengesizlik ve tükenmişlik hali gibi günlük hayatımızı zorlaştıran, olumsuz duygu ve düşüncelerin neden olabileceği hastalıkların tedavisini doğada aramış ve yıllar süren araştırmaları neticesinde homeopati temeline dayanarak 38 çiçeği bulmuştur.
Dr. Bach yaptığı çalışmalarla çiçeklerin kişide bulunan olumsuz duygusal özellikleri en aza indirgeyip, olumlu özellikleri artırdığını fark etti. Ona göre Bach çiçekleri doğal dengemizi bulmamıza yardımcı olur ve böylelikle duygusal blokajlar kaldırılarak fiziksel rahatsızlıklarda da bedenin kendi kendini iyileştirmesi sağlanır.
Biorezonans bölümümüzde Bach çiçekleri terapisi, biorezonans cihazı aracılığıyla yapılmaktadır.İşlem sırasında hastanın şikayetlerine uygun olan çiçeğin frekansları hastaya nakledilir. Seans sonrası kişiye özel hazırlanan kür günlük kullanım için hastanın kendisine verilir.